6645 SAYILI TORBA YASA İLE İLGİLİ ÖNEMLİ BAŞLIKLAR

6645 SAYILI TORBA YASA İLE İLGİLİ ÖNEMLİ BAŞLIKLAR:

İŞ GÜVENLİĞİ HÜKÜMLERİNE UYAN İŞVERENE TEŞVİK

İŞÇİLERİN ÜCRETLİ İZİN HAKLARINDA ARTIŞ,

KIDEM TAZMİNATININ HESABINDA İŞÇİ ALEYHİNE DEĞİŞİKLİK,

BAĞ-KURLULARIN PRİM BORÇLARINA YAPILANDIRMA…

6645 sayılı Torba Yasa’nın 23/04/2015 tarihinde yürürlüğe girmesi  ile birlikte İş Sağlığı ve Güvenliğini sağlama konusunda işverenin sorumlulukları genişletilmekle beraber; bu konu ile ilgili mevzuata uymaya yönlendirici teşvikler de bulunmaktadır. Bir yanda işverenin işyerinde alması gerekli tedbirlerin nicelik ve niteliği arttırılırken, bir yandan bu tedbirlere uyan işverenlere prim oranlarında indirim yapılması yoluna gidilmektedir.

Torba Yasa ile gelen ve iş hayatına yönelik –başlıca- diğer değişiklikler ise şu şekildedir: İşçinin ücretli izin hakları genişletilmek suretiyle düzenlenmiştir, çalışma yaşı – çocuk çalıştırma yasağına ilişkin olarak yaş sınırlarında değişiklikler yapılmıştır, prime esas kazançların hesabında dikkate alınacak kalemler azaltılmıştır.

Bağ-kur prim borcu olanları rahatlatacak nitelikte bir yapılandırma da Torba Yasa ile gelen önemli bir değişikliktir.

Aşağıda 6645 sayılı Kanun’un bahsettiğimiz değişiklikler bakımından çözümlenmesi yoluna gidilmiştir.

 

  1. 1.      6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 8. Maddesine 6645 sayılı kanunun 1. Maddesi ile aşağıda yer verildiği şekilde değişiklik getirilmiştir.

 

İşyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanının işverene bildirdiği işyerinde alınması gerekli tedbirlerden,

 

  1. a.      Değişiklik öncesinde yalnızca hayati tehlike arz edenler için işverenin gerekli tedbirleri almaması durumunda sorumluluğu mevcutken, (İşyeri hekimi ve işyeri güvenliği uzmanı bu durumu bakanlığa bildirir.)

 

  1. b.      Değişiklik sonrasında,

“…Eksiklik ve aksaklıkların düzeltilmesinden, tedbir ve tavsiyelerin yerine getirilmesinden işveren sorumludur. Bildirilen eksiklik ve aksaklıkların acil durdurmayı gerektirmesi veya yangın, patlama, göçme, kimyasal sızıntı ve benzeri acil ve hayati tehlike arz etmesi, meslek hastalığına sebep olabilecek ortamların bulunmasına rağmen işveren tarafından gerekli tedbirlerin alınmaması…” şeklinde düzenleme getirilmiştir ve işverenin sorumluluk kapsamı genişletilmiştir.

 

  1. c.       Keza; işyeri hekimi ve güvenliği uzmanının işbu bildiriminden dolayı iş sözleşmesine son verilemez, bu kişiler hiçbir şekilde hak kaybına uğratılamaz şeklinde düzenleme getirilmiştir. Aksi takdirde işveren hakkında bir yıllık sözleşme ücreti tutarından az olmamak üzere tazminata hükmedilebilecektir.

 

  1. 2.      6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 25. Maddesine 6645 sayılı kanunun 2. Maddesi ile işin durdurulması sebepleri genişletilmiştir.  Bu bağlamda;

 

Değişiklik öncesinde hayati tehlike arz edecek durumlarda işin durdurulması söz konusu olurken, işin niteliğine uygun olmayan çalışma ortamlarının sağlanması da hayati tehlike arz eden durum olarak kabul edilmiştir ve işin durdurulması sonucu bağlanmıştır. İşyerinde durdurulan işlerde izinsiz çalışma yaptıran işveren veya işveren vekillerine üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir şeklinde işverenin sorumluluğuna gidilmiştir.

 

 

  1. 3.      6645 sayılı kanunun 3. Maddesi ile 6331 sayılı Kanun’a 25/A maddesi eklenmiştir. Buna göre;

 

Ölümlü iş kazası meydana gelen maden işyerlerinde kusuru yargı kararı ile tespit edilen işveren, mahkeme tarafından iki yıl süreyle kamu ihalelerine katılmaktan  yasaklanır. Kararın bir örneği işverenin siciline işlenmek üzere Kamu İhale Kurumuna gönderilir ve Kurumun internet sayfasında ilan edilir.

 

 

  1. 4.      6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 26. Maddesine 6645 sayılı kanunun 4. Maddesi ile işverenin bir kısım parasal sorumluluklarının arttırılmak suretiyle yeni fıkralar eklenmiştir. Buna göre;

 

Çalışanların eğitimi, işin durdurulması konularında üzerinde düşen hususları yerine getirmeyen, çalışanlarına standartlara uygun ve CE işaretli kişisel koruyucu donanım temin etmeyen ve yer altı maden işletmelerinde çalışanların bulundukları yeri ve giriş çıkışlarını gösteren takip sistemini kurmayan işverenlere idari para cezası verileceği öngörülmüştür.

 

  1. 5.      613 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 32. maddesinde düzenlenen asgari geçim indirimi ile ilgili olarak üçüncü çocuk için de %10 olacağı eklenmiştir.

 

  1. 6.      4447 sayılı Kanun’a Ek Madde 4 eklenmiştir. Buna göre işsizlik sigortası işveren payı aşağıdaki şartlar dahilinde indirimli alınır:

 

                   I.            Çok tehlikeli sınıfta yer alıp ondan fazla çalışanı bulunan ve

 

                II.            Üç yıl içinde ölümlü veya sürekli iş göremezlikle sonuçlanan iş kazası meydana gelmeyen işyerlerinde çalışanların işsizlik sigortası işveren payı teşvik olarak bir sonraki takvim yılından geçerli olmak üzere ve üç yıl süreyle %1 olarak alınır.

 

             III.            Ölümlü veya sürekli iş göremezlikle sonuçlanan iş kazası meydana gelmesi hâlinde takip eden aydan itibaren bu teşvik uygulamasına son verilir.

 

             IV.            İşverenler bu fıkrada öngörülen şartları tekrar sağlamaları ve talepleri hâlinde bu teşvikten yeniden yararlanır.

 

Bu maddeye göre teşvikten yararlanan işverenlerden birinci fıkrada belirtilen iş kazalarını bildirmeyenler, iş kazasının meydana geldiği tarihten itibaren yararlandıkları primleri yasal faizi ile birlikte geri öderler ve bu teşvikten beş yıl süre ile yasaklanırlar. Haklarında yasaklama kararı verilen tüzel kişilerin şahıs şirketi olması hâlinde, şirket ortaklarının tamamı hakkında; sermaye şirketi olması hâlinde ise sermayesinin yarısından fazlasına sahip olan gerçek veya tüzel kişi ortaklar hakkında yasaklama kararı verilir. Haklarında yasaklama kararı verilenlerin gerçek veya tüzel kişi olması durumuna göre; ayrıca bir şahıs şirketinde ortak olmaları hâlinde bu şahıs şirketi hakkında da, sermaye şirketinde ortak olmaları hâlinde ise sermayesinin yarısından fazlasına sahip olmaları kaydıyla bu sermaye şirketi hakkında da aynı şekilde yasaklama kararı verilir.

 

  1. 7.      4447 sayılı kanuna geçici madde 15 eklenmiştir. Buna göre;

 

18 yaşından büyük, 29 yaşından küçük olanlardan Türkiye İş Kurumu tarafından 31/12/2016 tarihine kadar başlatılan işbaşı eğitim programlarını tamamlayanların;

 

  1. a.      Programın bitimini müteakip en geç üç ay içinde programı tamamladıkları meslek alanında özel sektör işverenleri tarafından 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında işe alınması ve

 

  1. b.      İşe alındıkları yıldan bir önceki takvim yılında işyerinden bildirilen aylık prim ve hizmet belgelerindeki sigortalı sayısının ortalamasına ilave olması

 

kaydıyla, işe alındıkları işyerinin imalat sanayi sektöründe faaliyet göstermesi hâlinde 42 ay, diğer sektörlerde ise 30 ay süre ile primlerin işveren hisselerinin maddede yer alan usule göre belirlenecek bir kısmı Fondan karşılanır. 30/06/2015 tarihine kadar başlayan işbaşı eğitim programlarının katılımcıları için bu fıkradaki süreler 6 ay artırımlı uygulanır.

 

İşveren hissesine ait primlerin Fondan karşılanabilmesi için:

 

                     I.            işverenlerin çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili olarak; aylık prim ve hizmet belgelerini yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna vermesi,

 

                  II.            Sigortalıların tamamına ait sigorta primlerinin sigortalı hissesine isabet eden tutarı ile Hazine ve Fon tarafından karşılanmayan işveren hissesine ait tutarı yasal süresi içinde ödemesi ve

 

               III.            Kapsama giren sigortalının işe alındığı işyerinden dolayı Sosyal Güvenlik Kurumuna prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunmaması şarttır.

 

Sosyal Güvenlik Kurumuna olan prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarının, tecil ve taksitlendirilmiş veya prim borçlarının yeniden yapılandırılmış ve taksitlendirilmiş olması, bu tecil, taksitlendirme ve yeniden yapılandırma devam ettiği sürece işverenlerin bu fıkra hükmünden yararlanmasına engel teşkil etmez.

 

Yapılan kontrol ve denetimlerde, çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği tespit edilen işverenler bir yıl süreyle bu maddeyle sağlanan destek unsurlarından yararlanamaz.

 

Fondan karşılanan prim tutarları, gelir ve kurumlar vergisi uygulamalarında gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınmaz.

 

  1. 8.      İşçilerin değişiklik öncesinde İş Kanununda yer almayan ücretli izin hakları tanınmıştır. Buna göre kanuna ek madde 2 eklenmiştir. Ek 2. Maddeye göre ise:

 

                   I.            İşçiye; evlenmesi veya evlat edinmesi ya da ana veya babasının, eşinin, kardeşinin, çocuğunun ölümü hâlinde üç gün, eşinin doğum yapması hâlinde ise beş gün ücretli izin verilir.

 

                II.            İşçilerin en az yüzde yetmiş oranında engelli veya süreğen hastalığı olan çocuğunun tedavisinde, hastalık raporuna dayalı olarak ve çalışan ebeveynden sadece biri tarafından kullanılması kaydıyla, bir yıl içinde toptan veya bölümler hâlinde on güne kadar ücretli izin verilir.

 

  1. 9.      4857 sayılı İş Kanunu’nun 69 uncu maddesinde yapılan değişiklik ile birlikte;

 

Ancak, turizm, özel güvenlik ve sağlık hizmeti yürütülen işlerde işçinin yazılı onayının alınması şartıyla yedi buçuk saatin üzerinde gece çalışması yaptırılabilir. Buna göre; gece çalışma süresi 7,5 saati geçemezken, işbu iş kolları için 7,5 saatin üzerinde gece çalışması kararlaştırılabilecektir.

 

  1. 10.  4857 sayılı İş Kanunu’nun 71. Maddesinde düzenlenen çalıştırma yaşı ve çocukları çalıştırma yasağına ilişkin yaş ve nitelik sınırlamalarında değişiklikler getirilmiştir. Buna göre;

 

                   I.            On beş yaşını doldurmamış çocukların çalıştırılması yasaktır. Ancak, on dört yaşını doldurmuş ve zorunlu ilköğretim çağını tamamlamış olan çocuklar; bedensel, zihinsel, sosyal ve ahlaki gelişmelerine ve eğitime devam edenlerin okullarına devamına engel olmayacak hafif işlerde çalıştırılabilirler. On dört yaşını doldurmamış çocuklar ise bedensel, zihinsel, sosyal ve ahlaki gelişmelerine ve eğitime devam edenlerin okullarına devamına engel olmayacak sanat, kültür ve reklam faaliyetlerinde yazılı sözleşme yapmak ve her bir faaliyet için ayrı izin almak şartıyla çalıştırılabilirler.

 

                II.            Zorunlu ilköğretim çağını tamamlamış ve örgün eğitime devam etmeyen çocukların çalışma saatleri günde yedi ve haftada otuz beş saatten; sanat, kültür ve reklam faaliyetlerinde çalışanların ise günde beş ve haftada otuz saatten fazla olamaz. Bu süre, on beş yaşını tamamlamış çocuklar için günde sekiz ve haftada kırk saate kadar artırılabilir.

 

  1. 11.        5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 30 uncu maddesinde yer alan yaşlılık aylığı düzenlemesinde, aylık alan kişilerin bağ-kurlu olarak çalışmaya başlaması durumunda aylıklarının kesilmemesi için yazılı istekte bulunulması gerekmektedir. Bu durumda almakta olunan aylıktan %10 sosyal güvenlik destek primi kesilecektir. Bu oran değişiklik öncesinde %15’tir.

 

  1. 12.  5510 sayılı Kanunun 80 inci maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinde düzenlenen ve prime esas kazançlara dahil edilmeyecek kalemleri içeren bent yürürlükten kaldırılmıştır.  Buna göre artık;

 

Ayni yardımlar ve ölüm, doğum ve evlenme yardımları, görev yollukları, seyyar görev tazminatı, kıdem tazminatı, iş sonu tazminatı veya kıdem tazminatı mahiyetindeki toplu ödeme, keşif ücreti, ihbar ve kasa tazminatları ile Kurumca tutarları yıllar itibarıyla belirlenecek yemek, çocuk ve aile zamları, işverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen ve aylık toplamı asgari ücretin % 30'unu geçmeyen özel sağlık sigortası primi ve bireysel emeklilik katkı payları tutarları, prime esas kazanca tabi tutulmaz.

 

Bu düzenlemenin başta kıdem tazminatının hesabında olmak üzere işçilerin aleyhine sonuç doğuracağı aşikardır.

 

 

  1. 13.  5510 sayılı Kanuna bağ-kurluların prim borçlarının yapılandırılması ile ilgili olarak aşağıdaki geçici madde 63 eklenmiştir ve böylece;

 

              I.            12 ay veya daha fazla süreyle prim borcu bulunma,

              II.            Bu borcu ödememe ve yapılandırmama durumunda (bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden aybaşından itibaren 3 ay içerisinde.) sigortalılıkları durdurulur.

             III.            Durdurulan süreler sigortalılık süresi olarak kabul edilmez ve artık kurum alacağı olarak nitelendirilmezler.

             IV.            Daha sonraki süreçte işbu süreleri ihya edilebilir ve ihya ettikten sonra borç tutarının tarafa tebliği tarihinden 3 ay içerisinde ödenmesi durumunda bu süreler sigortalılık süresi sayılır.