DOSYANIN UZLAŞTIRMA AŞAMASININ TAMAMLANMASINDAN SONRA TEKRAR İNCELEMEYE ALINMASI MÜMKÜN MÜDÜR?

17/08/2020

            Ceza Muhakemesi hukukunda, mağdurların haklarının korunması ve suç faillerinin topluma kazandırılması amacıyla gelişen uzlaştırma; mağdur ve failin, özgür iradeleriyle kabul etmeleri hâlinde, tarafsız bir üçüncü kişinin yardımıyla, suçtan ortaya çıkan sorunların çözümüne aktif olarak katıldıkları bir süreçtir. Uzlaştırmanın hedefi, suçun işlenmesinden sonra fail ve mağdur arasında meydana gelen çekişmeyi, tarafsız bir uzlaştırmacının girişimiyle çözmektir. Uzlaştırma sürecine katılım her iki taraf için de tamamen gönüllüdür ve süreçte gizlilik ilkesi esastır.

Uzlaştırma kurumu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile yapılan önemli reformlardan bir tanesidir. Uzlaştırma kurumu, Türk Ceza Hukuku sistemi içerisine ilk kez 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 73 üncü maddesinin sekizinci fıkrasıyla ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 253, 254 üncü ve 255 inci maddeleri ile getirilmiştir. Uzlaştırma kurumunun, maddi ceza hukukuna ilişkin hükmü 5237 sayılı yeni Türk Ceza Kanununun 73 üncü maddesinin sekizinci fıkrasında yer alırken, bu kurumun uygulanmasını gösterir hükümler ise 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 253, 254 üncü ve 255 inci maddelerinde düzenlenmiş idi. Keza 30145 sayılı yönetmelik ile Bu Yönetmeliğin amacı, uzlaştırmaya ilişkin usul ve esaslar ile uzlaştırma büroları ve Alternatif Çözümler Daire Başkanlığının çalışma usul ve esaslarını düzenlenmekte olup usul ve esas bakımından ilgili yönetmelik çerçevesinde işlemler yürütülmektedir.

Uygulamasal olarak Ceza Hukuku Bağlamında uzlaştırmaya tabi suçlar bakımından soruşturma aşamasında, soruşturma Savcısı’nın kamu davası açılması yönünde kanaati oluşması durumunda dosyanın uzlaştırma savcısına tevdii sağlanmakta ve bu aşamadan sonra tarafların uzlaşamaması halinde kovuşturma aşamasına geçilmektedir.

            Ancak söz konusu aşamada dosyada önemli bir delilin göz ardı edildiği, esasa etkili bir hata yapıldığı fark edildiğinde dosya tekrar incelemeye alınabilecek midir? Bu konuda kanun ve yönetmelikte bir hüküm bulunmamaktadır. Kanaatimizce uzlaşmama tutanağı yahut uzlaştırmacılık süresinin başlaması teknik anlamda verilmiş bir kovuşturma kararı değildir. Bu çerçevede ilgili eksikliğin tespiti halinde tekrar değerlendirme yapılabilmelidir. Zira soruşturma evresinin mantık ve amacı söz konusu delillerin tam olarak toplanıp tüm hususların değerlendirmeye alınmasından sonra bir sonuca varabilmektir.

            Fakat uygulamasal olarak gerek soruşturma ve uzlaştırma aşamasındaki savcı değişiklikleri gerekse de yerleşik uygulamada uzlaştırma sürecinin başlaması ile kamu davası açılması yönündeki karardan dönülemeyeceği inancı ile değerlendirme talebi kabul edilmemektedir.

            Meslektaşlarımız ve bu bağlamda mağdur olan vatandaşlarımız açısından fikir oluşturabileceğinden iş bu yazımızı kaleme almaktayız. Tecrübe ettiğimiz bir dosyamız aracılığı ile, teknik bilirkişi raporu alınmamış soruşturma aşamasında dosya uzlaştırma sürecine girmiş ancak taraflar uzlaşamamıştır. Akabinde yapılan kapsamlı teknik bilirkişi raporu alınmasının zorunluluğuna ilişkin itirazlar doğrultusunda uzlaştırmadan dönen dosyada tekraren rapor alınmış ve rapor doğrultusunda Kovuşturmaya Yer Olmadığına karar verilmiştir.

            Özellikle gerçeğin re’sen araştırılması ilkesini temel alan Ceza Muhakemesi Hukuku bağlamında bu şekilde inceleme yapılması diğer dosyalar yönünden de örnek oluşturmalıdır. Zira önemli bir delil yahut hususun gözden kaçırılması nedeni ile bireyin uzlaşmak istememesi sonucunda bir yargılama sürecine maruz bırakılması kabul edilmemeli, hangi aşamada olursa olsun kanun kapsamı dışına çıkılmadan tüm deliller incelemeye alınarak sonuca ulaşılmalıdır.